EĞITIMDE MINDFULNESS
Giderek daha fazla okul yönetim kurulu, idareci ve öğretmen okullarda mindfulness’ın değerini takdir etmektedir. Çoğu öğretmen işini gönülden bir özveriyle yapar. Çoğu çocuk yeni şeyler öğrenmeyi ve okula gitmeyi sever. Ancak eğitimdeki pek çok uzman ve çocuk stres yaşar: gürültülü sınıflar, davranış problemleri ve sürekli olarak ‘çok fazla’ hissi artış gösterirken asıl ihtiyaç duyulan içsel sükûnet azalır. ‘Açma’ düğmesi çalışır ancak ‘ara verme’ düğmesi çalışmaz.
İyi eğitim sadece bilgi transferinden ibaret değildir, önemli değerleri ve kendimize ve başkalarına davranış şeklimizi de etkiler. İçsel sükûnet ve mindfulness çocuğun kendi seviyesinde performans göstermesine izin vermek için gereklidir. Bizim de iyi bir şekilde öğretebilmek için içsel sükûnete, dikkate ve mindfulness’a ihtiyacımız var. Neyse ki ‘mindfulness kası’nı eğitebilirsiniz.
BILINÇLI DIKKAT GELIŞTIRMEK
Her türlü öğrenmenin temelinde bilinçli dikkat geliştirmek yatar. ‘Mindfulness’ ya da bilinçli, odaklı dikkat pratik etmek bir müzik aletini çalmadan önce akord etmeye benzer. Bizler neden öğrenme enstrümanlarımızı kullanmadan önce akord etmeyelim? Giderek artan sayıda okul yönetim kurulu, idareci ve öğretmen hızla büyüyen bir hareketin ön saflarında yer alıyor: 21. yüzyıl okullarında mindfulness’a müfredatta kalıcı bir yer vermek. Çünkü bu şekilde yalnızca öğrenme değil özgüven, yaratıcılık, şefkat ve beynin yürütücü işlevleri de harekete geçiriliyor. Beyin dinleniyor, dürtüsel davranış ve stres tepkileri azalıyor. Sükûnet ve odaklı dikkat var oluyor. Her çocuk bunları hak eder. Mindfulness’ın beyne (özellikle çocukların beynine) faydaları hakkında daha fazla bilgi için buraya tıklayın.